Geçen gün eski bir arkadaşımla öğle yemeğinde buluştuk. Havadan sudan derken, kendine hiç vakit ayıramadığından, pek çok işini de layıkıyla yapamadığından söz etti. “Bir kısmına hiç yetişemiyorum, yetiştiklerimi bitiremiyorum, kimini de nasıl yapacağımı biliyor ama hiç başlayamıyorum.” dedi. Tipik bir günü şöyleymiş:
Sabah erkenden kalkıp mesajlarına bakıyor, iş için yapması gereken şeyler varsa onları yapıyor,
çocukların kahvaltılarını ve beslenmelerini hazırlıyor,
eksik defter / kitap olmasın diye çantalarını kontrol ediyor,
kendisi hazırlanıyor, (makyaj bile yapamıyorum dedi)
bu arada eşi kalkıp gazetesini okuyup kahvaltı yapıyor,
çocukların birini kreşe, birini okula bırakıyor,
oradan işe gidiyor,
akşam da bazen çocukların birini alıyor,
bazen dışarıda yemek yeniyor,
evde yemek yenirse yemeği hazırlıyor,
çocuklara masal okurken de uyuyakalıyor… Bu durumda evi toparlayamadan yattığı için sabah bir savaş meydanına kalkıyor.
Bunların yanına eklenen iş seyahatleri, anne, baba, kardeş ziyaretleri, alışveriş vs. yi hiç söylemeyeyim. Normal bir gün bile yeterince yorucu geldi bana. Tabii tüm bunların getirdiği yorgunluk, bıkkınlık ve kendine kızgınlık da cabası… Belli ki farklı kimlikleri arasında gidip gelmekten bunalmıştı.
Sizin hayatta kaç farklı rolünüz / kimliğiniz var, hiç düşündünüz mü? Hepimizde ortak olan roller var; evlat, kardeş, eş, anne / baba, çalışan gibi.. Kimimiz bunlara ilave başka rollere de sahibiz ve eminim çoğu zaman bir rol kargaşası yaşıyoruz.
Peki ne yapacağız?
Böylelikle büyük resmi görmüş olacaksınız: Her bir rol için yaptıklarınız, yapamadıklarınız, harcadığınız zaman ve rolün önemi.
Bundan sonra işiniz kolay: Her bir farklı rol için ne durumda olduğunuzu görünce hangilerine yeterince vakit ayırdığınızı, hangilerini ihmal ettiğinizi, hangilerine gereksiz yere zaman ve enerji akıttığınızı anlayacaksınız. Şimdi yapacağınız şey ise, bu neticeye göre bir takım düzenlemeler yapmaktan geçiyor. Bu konuda arkadaşıma söylediğim ilk şey şu oldu: “Önce kendine zaman ayır. Çünkü sen mutlu bir anne, eş, çalışan olduğun zaman diğerlerini de mutlu edersin! Bunun için de eşinden daha fazla yardım istemekten çekinme.”
Bir minik ipucu da şu: Belli bir zaman dilimde “bir” rolünüzle ilgili bir şeyler yapın. Aynı anda hem anne, hem çalışan, hem evlat, hem aşçı, hem doktor, hem kuaför, hem ayakkabı bağlayıcı, hem temizlikçi olmaya çalışırsanız bir süre sonra bunların hiçbiriyle ilgilenemeyecek hale gelebilirsiniz… 🙂
Şu lütfen hep aklınızda olsun: İlk rolümüz kendimiz OLmak!..
Sevgimle kucaklarım…
4 Comments
Aylardır sizden bir mail almıyordum, Cumartesi sabahı uyanırken kendi kendime ne kadar baskı altında yaşadığımı itiraf ettim. Aynı arkadaşınız gibi, bana biçilen, uygun görülen rolleri oynuyorum, kendimle alakalı uzun zamandır yapmak istediklerimi yapamaz bir vaziyette, adeta üstüme ölü toprağı serpilmiş gibi… Daha kötüsü buna izin veriyor olmam, çünkü her çıkışımda karşıma çıkan direnişler beni bir şekilde durduruyor. Sonuç koca bir mutsuzluk, kendine kızgınlık, her geçen gün daha aşağılara doğru inen bir enerji ve robot gibi bir yaşam… Hatta sabah bir arkadaşıma bahsettim, cumartesi bir karar aldım, ben çok sıkıldım ve bana biçilen rolleri oynamaktan yoruldum diye. Bana sordu: peki, planın nedir? “Öncelikle rollerimi yazacağım, sonra ne yapmak istediğimi, yapamayıp da yapmak istediklerimi ve bir yol haritası çizeceğim, bakalım” dedim. Aradan 2 saat geçmeden “Kimliklerimiz” başlıklı mailiniz geldi:) Hayatta hiçbir şey tesadüfi değil diye düşündüm bir kez daha, hele ki en son maili 12. ayda aldığımı düşünürsek. Umarım yolumu bulmamda bana faydası olur, tekrar teşekkürler:)
Yaziya konu arkadasin gunluk kosturmacasi tipki ayniii benimki. Hatta cocuklara masal okurken uyuyakaliyorum diye esim icin espri konusu olmustu. Demek ki yalniz degilmisim. Aslinda listeler yapip oncelikleri belirlemenin bu dusuma ne kadar yarari olacagindan emin degilim. Zira yukarida sayilanlarin hepsinin yapilmasi gerek ve maalesef annelerden daha iyi iyiyi birakin yapani olmayinca anneler mecbur kaliyor. Baba ne yapar baglayabildigi kadar baglasin, acilinca yine yabildigilaEn basit ayakkabi bagi. Bu basiti. Ders calistirmak ornegin. Liste o kadaar uzun ki. Acikcasi bence sorun annelerin cogunun tam zamanli calismak zorunda olmalari. Bunu degistirmek icin de maalesef bircogumuzun imkanlari kisitli. Ama tum bu zorunluluklar icinde bezmemek izin ugrasabiliriz tabii kucuk mutluluklarla ya da biraz olsun daha iyi organize olup kendimize azicik vakit ayirmaya calisarak. Ama mesela ben resim, fotograf kurslarina ve spora gitmek istiyorum ama bunlar icin surekli bir bicimde zaman ayirabilmem imkansiz maalesef, ama gercekten imkansiz, cocuklarinizin duzeninden huzurundan vazgecmediginiz surece.
sitenize uzun zamandır üyeyim.ama ufak bir kızım var gerek onunla ilgilenmek,gerekse hayat diyelim fırsat bulup yazılarınızı her zaman takip edemiyordum.bugün kimliklerimiz isimli yazınızı okudum.ağlaya ağlaya.bende çok etki bıraktı.ne kadar güzel anlatmışınız.dediğiniz dersleri yapacağım ve kendime zaman ayırmalıyım.eşim beni hep uyarır zaten önce sen iyi ol diye daha sonra başkalrını düşün.aynı söze benzer sizde yazmışınız.ne yazıkki ben hep başkaları için yaşıyorum.ve bir yerlere yetişemeyince kendime kızıyorum.bu eşime ve kızıma yansıyor.sinirli oluyorum,ortada bişey yokken bağırıp çağırıoyorum.ilaç gibi geldiniz.inşallah bu yazdıklarımı okursunuz.
[…] haftaki “Kimliklerimiz” yazısıyla ilgili posta kutuma pek çok mesaj geldi. “Aynı ben / tıpkı beni anlatmışsın […]