Bugün, yazılarımda sıkça sözünü ettiğim inançlar konusuna başka bir açıdan bakacağız. Biliyorsunuz, bişeyleri değiştirmek, düzenlemek ya da daha iyi anlamak için açımızı değiştirmek çok önemli.
İnançlarımız, en genel tanımlamasıyla kendimiz ve dünya hakkındaki “kural niteliğindeki” genellemelerimizdir. Geçmiş tecrübelerden ya da modellediğimiz kişilerden (aile / arkadaşlar vs) gelebilir. Bir şeyin doğru olduğuna inandığımızda, inancımızın doğruluğunu ispatlamak için duyularımızdan gelen bilgileri filtreleriz. Bu ise hayatımızın çeşitli alanlarına sınırlar koyar. Bu yüzden inançlarımızı tanımlamak / adını koymak / bulmak ve değiştirmek önemlidir.
Konuya başka bir açıdan bakacağız demiştim ya, işte açımız bu kez inancımızı sorgulamak yönünde. Diyelim ki inancınız “İnsanları kontrol etmezsem, her şey ters gider” olsun.
1. Neden böyle olduğunu düşünüyorum? “Neden insanları kontrol etmezsem, her şey ters gitsin ki? Çünkü geçen sefer elemanımın hazırladığı rapora bakmadım, bir sürü yanlış varmış.” Böyle bir neden – sonuç ilişkisi kurmak, sizi bikaç kez olan bir şey yüzünden hayatınızın her alanında bir kontrol müptelası yapabilir. O yüzden inancın arkasındaki nedeni bulun ve onun için bir çözüm bulun. Bunun hayatınızı zehredecek bir kurala dönüştürmeyin.
2. Buna gerçekten inanıyor muyum? “Gerçekten insanları kontrol etmezsem, her şey ters gider mi? Gitmediği durumlar hiç mi olmadı?” İnancınızın %1 bile olsa bir istisnası varsa, inanmadığınız ama kendinizi haklı çıkarmaya çalıştığınız durumlar var demektir.
3. Bunu bana kim söyledi? “-İnsanları kontrol etmezsen işler ters gidebilir, kontrol etmelisin.- cümlesini kimden duydum? Bu aslında kimin inancı; annemin, babamın, öğretmenimin, müdürümün…?” Bazen inancımızın sahibi biz değilizdir, bir şekilde başkasının inancını sahiplenmiş olabiliriz.
4. Bu inanç şimdiye kadar neye hizmet etti? Her inancın bir niyeti / kaynağı vardır; bu niyeti bilmeden inancı değiştirmeye çalışırsak bir çeşit savunmayla karşılaşırız. Mesela, insanları kontrol etmenizin amacı sevdiklerinizi sıkıntı doğurabilecek olaylardan korumak olabilir. Bu amacı bilmeden değişiklik yapmaya kalkarsanız kendinizi “AMA” ile başlayan cümleler kurarken bulabilirsiniz.
5. Bu inancın bana getirdiği problemler / sıkıntılar nedir? “Aslında insanları kontrol etmekten yorulup bir sürü zaman harcamıyor muyum?” Belki de inancınız sadece sizin algınızdan kaynaklanıyor. Bırakın kontrolü, neler olduğunu görün ve ona göre çözümler üretin.
6. Bu inancın bana bir katkısı var mı? Yoksa bu inanca sahip olmak sizin için başlı başına bir yorgunluk ve stres kaynağı mı?
7. Ne olursa, bu inancın doğru olmadığını bilebilirim? Cevabınız “insanları kontrol etmediğiniz halde her şeyin yolunda gitmesi” şeklindeyse bunu yapın öyleyse, kontrol etmeyin ve neler oluyor görün.
8. Bu inancımdan daha önemli ne olabilir? Mesela insanlarla güvene dayalı ve tatmin edici ilişkiler kurmak, sürekli kontrol halinde olmaktan daha iyi değil midir? Demek ki, inancınızı değiştirme vakti gelmiş.
Sizi korkutan, güvensiz, kızgın, suçlu ya da güçsüz hissettiren durumlarda lütfen durun ve yukarıdaki soruları kendinize sorun. Dürüstçe vereceğiniz her cevap, sizi yolunuzu açacak yeni bir adıma götürecektir…
Sevgimle kucaklarım…
2 Comments
bu görüşe kısmen katılıyorum kontrol yenenekleri tam gelişmememiş cocuklarımız üzerinde uygulamak fırsatları kaçırmalarına sebeb olur mu? merak ediyorum
Emel hanım,
bu yazıyla amacım, “kural niteliğindeki” inançlarımızın yaşam kalitemizi etkilediğini açıklamak..
Hayatımızın çeşitli alanlarında ve çeşitli şekillerde kontrollerimiz tabii ki olur; önemli olan bunun bir inanç haline dönüşüp hayatımızı olumsuz etkilememesi..