cigdem-atabey-imza-logo2cigdem-atabey-imza-logo2cigdem-atabey-imza-logo2cigdem-atabey-imza-logo2
  • Ana Sayfa
  • Hakkımda
  • Ürünler
    • Yaşam Koçluğu
    • Para Koçluğu
      • Para Dönüşüm Programı
      • Borçlardan Özgürleşin
      • Bolluğu Çoğaltın
    • Cash Flow (Nakit Akışı) Oyunu
    • Kitaplar
      • Hayat Gelişmişleri Sever
      • Parayı Sev!
    • Ücretsiz Ürünler
  • Blog
    • Makaleler
      • Para Yönetimi
      • Yaşam Koçluğu
      • Aylık Yapılacak Listeleri
      • İnançlar / Bilinçaltı
      • Olumlamalar
    • Üyelere Özel
  • İletişim
  • Giriş
Yaşam Çarkını Dengelemek
15 Mart 2010
Hayatınızın Gözlemcisi Olun
29 Mart 2010

Verme – Alma…

Published by Çiğdem Atabey on 22 Mart 2010
Categories
  • Makaleler
  • Yaşam Koçluğu
Tags
  • denge
  • verme alma dengesi

“Onun için o kadar çok şey yaptım ki tahmin bile edemezsin, şimdi yüzüme bile bakmıyor” derken kızgın olduğunu anlamamak mümkün değildi.. Onu nasıl da korumuş kollamış, elinden geldiğince yardım etmiş, hatta para bile vermişti.. “Bütün bunları ne düşünerek yaptın” dedim, “ne bekliyorsun karşılığında?” Aslında öyle özel, ahım şahım bi beklentisi de yokmuş ama şimdilerde ilişkilerinin eskisi gibi olmamasına hem üzülüyor, hem de kızıyormuş.. “Madem bi beklentin yok, bu kadar niye üzülüyorsun?” dedim ben de, cevabı başka bi yazı konusu..

Bugün başkalarına yaptıklarımıza bakalım istiyorum ve birileri için yaptığımız, yapmadığımız, söylediğimiz, söylemediğimiz vs. herşeyi ”vermek” adı altında topluyorum. Peki ya bunların karşılığı yani aldıklarımız?

Tüm kalbinizle bişey yaptığınızda, bişey verdiğinizde, karşılığını bi şekilde mutlaka alırsınız. Aldığınız şey sizin beklediğiniz şekilde değilse hayal kırıklığına uğrama riskiniz vardır. Burdaki önemli nokta “karşılık beklemeden” yapmak / vermektir.

Öte yandan aynı kişiye sürekli bişey yapıp karşılığını alamıyorsak, “ben yapayım da, gerisi Allah’a kalmış” deyip ömrü billah yapmaya devam etmemiz de gerekmiyor. Çünkü sonuçta evrenin bir de alma – verme dengesi var. İşin özü; hesaplamadan, ölçme – biçme yapmadan, ben şunu yapayım da yarın işim düşerse o da bana yardım eder demeden, bişeyleri “feda” edip “kar” beklemeden yapmaktır.

Zaten aslolan da gönülden yapmaktır; yapın / verin, karşılığın nerden, nasıl ve ne kadar geleceğini düşünmeyin. Zira karşılık verdiğimiz kişiden değil evrenden / yaratıcıdan gelir. Yaptığınızın tam karşılığını (ya da dengini diyelim) o kişiden almanız da gerekmiyor; siz kardeşinize bişey yaparsınız, sonra hiç alakasız bi olayda hiç beklemediğiniz birinden yardım görürsünüz, bi de “ay tesadüf bu ya filanca da ordaymış, Allah işimizi rast getirdi” dersiniz.. 🙂

Bişey yapıp bıraktığınızda, hani iyilik yapıp denize attığınızda, kendinizi rahat, mutlu, tamamlanmış hissedersiniz. Öte yandan karşılık bekleyip de alamadığınızda, ya da aldığınız beklediğiniz şey değilse mutsuz olur hatta kendinizi kullanılmış gibi görürsünüz. Ya hiç vermeyin ya da kalbinizi açın ve beklentisiz verin; inanın farkı farkedeceksiniz.. 🙂

Sevgimle yazdım..

Share
0
Çiğdem Atabey
Çiğdem Atabey

Related posts

01 Şubat 2015

Mucizeler Kursu


Read more
19 Ocak 2015

İlk Adım: 2015 Kararları


Read more
05 Ocak 2015

Yeniden Başlasın…


Read more

6 Comments

  1. Saskin dedi ki:
    22 Mart 2010, 17:50

    Iyi de, mesela iyilik yapiyoruz, sirf insanlari sevdigimiz icin gercekten, birilerine yardim edebilmenin hazzini yasamak icin, birilerini mutlu ederek, ihtiyacini gidererek mutlu olmak icin, karsiliginda hicbir sey beklemeden yapiyoruz bunu. Ama bir gun onca iyi niyetle ve fedakarlikta bulunularak ve tabiki karsilik beklemeden yapmis oldugumuz seylerin karsisinda yeri geldiginde bu yaptigimizin hatirlanmasini beklemek veya takdir gormemiz gereken zamanda hatirlanmayi istemek en dogal hak degil midir? Bu boyle olmadiginkda insani kendisini haksizliga ugradim hissinden ve bunun getirdigi rahatsizliktan nasil kurtulunabilir ki?

    Cevapla
  2. Saskin dedi ki:
    22 Mart 2010, 17:53

    Bu arada Cigdem cim yillar oncesinden senin o zengin atasozu dagarcigindan ogrendigim bir atasozu geldi aklima.

    “Iyilik yap denize at, balik bilmezse halik bilir.” Boyleydi degil mi?

    Galiba gercekten gereken zamanlarda bu atasozunu akilda tutmak lazim.

    Cevapla
  3. Çiğdem Atabey dedi ki:
    22 Mart 2010, 20:28

    Mehtapcım, bak ne güzel söylemişsin, yaptıklarımızdan dolayı hatırlanmak, takdir görmek ihtiyacındayız; çok doğru.. Burda minik bir püf noktası var, yaptığımızın karşılığını illaki o kişiden görmemiz gerekmiyor, mesela sen X şahsına bir iyilik yaptın, bişey verdin ya da yardımcı oldun.. Onun bunu görüp teşekkürünü takdirini ifade etmesi elbette çok güzel, öte yandan bu olmuyorsa da evren sana öyle başka bir yerden kapı açar ki, hani “çok da ihtiyacım vardı, acayip denk geldi” deriz, öyle bişey.. Haksızlığa uğradığını değil evrenin bankasına iyilik hesabı açtığını düşün, inan getirisi yüksek olacaktır.. :)) kucaklarım..

    Cevapla
  4. derya dedi ki:
    23 Mart 2010, 10:59

    çiğdemcimmm harikasın canım ..ilk cümleyi geçen ya ne kadarçok kullandım bilemezsin ..karşılığı kırılmışlıkdı,üzüntüydü,aldatılmışlıktı.. ama biliyorum ki hayırlı olan buydu ..ömrümüzün sonuna kadar yapmamak önemli olan ,farketmek,ve yola devam etmek yüreğimizdeki sevgi ile vermeyi öğrenerek ,bizler kendimizden sorumluyuz sadece ..kesinlikle evrenin bankasına iyilik yapalım ..bir gün mutlaka başka kanallardan gelecektir ..gelmesede canımız sağ olsun :))
    kucak dolusu sevgiler

    Cevapla
  5. serap dedi ki:
    23 Mart 2010, 16:23

    Tam da bugun vucudun sol tarafı alma,sağ tarafı vermeyi simgeler sözü gereğince,vucudumun sağ tarafında olan bir tıkanıklığı calısmaya niyetlenmiştim..bu yazı guzel geldi,tesekkurler..

    Cevapla
  6. ferda dedi ki:
    06 Ekim 2010, 11:34

    cok guzel yazmışsınız elinize yüreğinize sağlık

    Cevapla

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Arşivler

  • Şubat 2015
  • Ocak 2015
  • Aralık 2013
  • Nisan 2013
  • Şubat 2013
  • Ocak 2013
  • Aralık 2012
  • Kasım 2012
  • Temmuz 2012
  • Haziran 2012
  • Mayıs 2012
  • Nisan 2012
  • Mart 2012
  • Şubat 2012
  • Ocak 2012
  • Aralık 2011
  • Kasım 2011
  • Ekim 2011
  • Eylül 2011
  • Ağustos 2011
  • Temmuz 2011
  • Haziran 2011
  • Mayıs 2011
  • Nisan 2011
  • Mart 2011
  • Şubat 2011
  • Ocak 2011
  • Aralık 2010
  • Kasım 2010
  • Ekim 2010
  • Mart 2010
  • Şubat 2010

Etiketler

aylık yapılacaklar (2) aylık yapılacaklar listesi (12) başlamak (2) bilinçaltı (4) denge (2) ders almak (2) değişim (7) dönüşüm (4) ertelemeyi bırakmak (1) etkili hedef belirleme (6) eyleme geçmek (4) farkındalık (2) harekete geçmek (3) hayat (1) hayat dediğin (2) hazır olmak (2) hedef belirlemek (11) hedefe giden yol (1) hedefe giden yol e-kitap (2) hedef koymanın kuralları (1) hedefler (1) hitit duvar yazısı (1) iletişim ipuçları (1) ilişkiler (5) ilişkilerde iletişim (1) ilişkilerde iletişimin önemi (4) inançlar (2) istekler (1) karar vermek (1) kendi kendini sabotaj (3) kendine güvenmek (1) kendini sevmek (3) kilo vermek (1) motivasyon (2) motivasyon ipuçları (2) mutluluk projesi (3) mutlu olmak (5) net hedef belirlemek (2) olumlamalar (5) planlar ve siz (1) sözcüklerle hayatımızı yaratmak (1) tıkanmış hissetmek (2) zaman yaratmak (4) zaman yönetimi (3) şükretmek (2)

Son Yazılar

  • Mucizeler Kursu
  • İlk Adım: 2015 Kararları
  • Yeniden Başlasın…
  • 2014 Bolluk Olumlamaları
  • 2013 Düzen Takvimi
© 2025 Çiğdem Atabey. All Rights Reserved. Designed by Arda Türkoğlu
  • Ana Sayfa
  • Hakkımda
  • Ürünler
  • Blog
  • İletişim
  • Giriş