Aylardır her yazımda sizlere olumlu düşünmekten, hedef koymaktan, kararlı olmaktan, eyleme geçmekten bahsedip duruyorum. Neler yapmaktasınız diyorum, nasıl gidiyor diye soruyorum, nerelerde tıkanıyorsunuz hadi söyleyin diyorum.. Sizler de büyük bir sabırla okuyor, yorum yapıyor, mesajlar yazıyorsunuz; sağolun…
Şimdi de “yılı yarıladık, ne haldesiniz bakalım?” diyecektim ki, sevgili bir okurumdan gelen mesajla kısa bir mola veriyorum bu didaktik, -meli / -malı yazılarına.. “Milletin bir kısmı seçim bir kısmı geçim derdinde, çocuğu sınavlara girenler şifre çözmeye çalışmaktan bi hal oldu, zaten yaz da bir türlü gelemedi, hergün Muson yağmurları yağıyor” diyorsanız siz de, bakın ben bu haftasonu neler yaşadım.. Oldukça yoğun ama bir o kadar da eğlenceli…
Cumartesi sabah erken saatte doktor randevum vardı. Göz tansiyonumun kontrolüne gitmek üzere gözümü açmaya çalışıyordum ki, eşimin kahkahalarını duydum. Dikilmiş başıma “Çitos ne olmuş biliyor musun?” derken benim aslında kızacağım bişeyi gülüşünün arkasına sakladığını anlamam hiç de zor olmadı. “Kediler cama çiş mi yapmış?” oldu ilk sorum. Bloğumu okuyanlar bilir, bizim pencerenin önüne gelen sokak kedilerimiz var. Ve kedi sahipleri de bilir ki, erkek kediler “burası benim” diye bir alanı işaretlemek için oraya çiş yaparlar. Bizim erkek kediler de ne zaman cam silinse çiş yapıyorlar!.. “Hayır” dedi eşim, “bir hakkın daha var.” Yağmurun yağmadığını da öğrendikten sonra bomba cevap geldi: “Kedi camın önüne kakasını yapmış!” Yataktan nasıl kalktığımı bilemedim, 4 yıldır olmuş şey değil!.. Hışımla gidip gerçeği bir de kendi gözlerimle gördükten sonra nasıl ayıldığımı söylememe gerek yok sanırım. 🙂 Daha 1 gün önce cam silinmiş, ben kızıyorum, eşim gülüyor.. Bu gülmelerin acısı çıktı tabii, temizlik ona kaldı…
Öğleden sonra eve geldik, nasıl yorgunum, yarım saat uzanayım dedim, 2,5 saat uyumuşum.. Akşam komşularımızla şehir fırsatından aldığımız yemeğe gidecektik. O vakte kadar kışlık ayakkabıları boyayıp kaldırdım, yazlık ayakkabıları çıkardım. 1 çift bot ve 1 çift ayakkabıyı da verilmek üzere ayırıp sezonun en önemli işlerinden birini hallettim. Sonra çoraplara el attım. Artık çizme içine bile giyilemeyecek kadar kaçık ve tüylenmiş olanları attım, geçen gün ucuz bulup aldığım pantolon çoraplarını diğerlerinin arasına yerleştirdim, yanlış renkte alıp hiç giymediğim 2 çift çorabı da kızkardeşime vermek üzere ayırdım. Bu işler bittiğinde akşam yemeğine gitme vakti de gelmişti. Yemekte komşumun 8 yaşındaki kızı masadaki herkesi yaşlarına göre sınıflayıp beni de “yaşlı” sınıfına sokunca, “bir daha benim masamda ders çalışmana izin vermeyeceğim” diye onu tehdit ettim! “Çitos, sen de gençsin, sadece yaşın büyük” dedi ama, yemezler!…
Pazar günü de oylarımızı kullandıktan sonra önce kayınvalideme kahvaltıya gidip, onu da oy kullanacağı okula götürdük. Sonra anneme gittik; kardeşim, eşi ve kızı da geldiler. Küçük bıdılıkla annem arasında geçen konuşma şöyle:
Babaanne: İpekcim, sana doğumgününde ne alayım?
İpek: Babaanne, sen benim doğumgünümü biliyor musun?!
Babaanne: Tabii biliyorum kızım, bilmez miyim hiç..
İpek: Tamam o zaman, bisiklet al. Tekerinin yanında küçük tekeri olanlardan al ama..
Babaanne: Tamam kızım, ama ben anlamam o dediğinden, annenle baban alsın, ben parasını veririm.
Baba: Olur babaannesi, öyle yapalım.
İpek: Babaanne, başka ne alacaksın?
Babaanne: Ee bisiklet alıcam ya, daha ne alayım?
İpek: Ama başka şeyler de al..
Babaanne: Başka şeyleri annenle baban alsın kızım, ben emekliyim, ancak bisiklet alırım! 🙂
*******************************************
Biliyorum ki bu yazıdan da bişeyler çıkarmak isteyenler olacaktır. Ve eminim ki, çıkaracaklardır… Hayat dediğin de zaten biraz eğlenMELİ, biraz gülMELİ, biraz değerlendirme YAPıp, biraz da YOLA DEVAM etMELİ, değil midir? 🙂
Haziranın son yazısında yılın ilk 6 ayını değerlendireceğiz, haberiniz ola…
Sevgimle kucaklarım…
2 Comments
İtinayla kedi kakası temizlenir, cam silinir.. Bu eylem yapılırken de gülmeye devam edilir… Uyanırken suratındaki ifadeyi görmeye değer…:)
Düzenlemeye, fazlalıkları eskileri atmaya, vermeye bayılırım 🙂 ben de bu haftasonu çorap kutumu ve takılarımı düzelttim çok mutlu oldum.