• Evlenmek,
• Bir ilişkiye / evliliğe devam etmek ya da ayrılmak,
• Bir ev almak ya da kiralamak,
• Çocuklarımızı hangi okula göndereceğimiz,
• Doktora gidip gitmemek,
• Önemli bir toplantı / iş görüşmesinde hangi kıyafeti giyeceğimiz ya da
• Çay mı yoksa kahve mi içeceğimiz
gibi pekçok konu hakkında önemli – önemsiz, küçük – büyük kararlar alırız.
Hayatımız, yaşamımızın çeşitli alanlarını etkileyecek işte bu türden kararlarla doludur.
Peki karar vermek sizin için zor mu kolay mı?
• Bunu mu yapmalıyım, şunu mu,
• Şunu yaparsam ne olur,
• Şöyle dersem nasıl etkilenirim?
deyip de kafanızın içinde tilkiler dolaşıyorken kendinizi nasıl hissediyorsunuz, bunalıyor musunuz, sinirleniyor musunuz, yakınlarınız bundan nasıl etkileniyor hiç düşündünüz mü? Siz uzun uzun düşünüp endişelenir ve de bunalırken gittikçe daha da sıkıntılı bir duruma gelir ve döngüler yaşamaya başlayabilirsiniz.
Karar vermedeki asıl zorluk bence “ya yanlış karar verirsem?” düşüncesinden geliyor. DOĞRU KARAR vermek zorunda hissediyoruz kendimizi… O yüzden de karar vermek bizde ciddi bir stres yaratıyor, vereceğimiz kararı da sürekli geciktirip duruyoruz.
Dönüp dolanıp yine aynı lafı söyleyeceğim: Hayatınızın ve kararlarınızın sorumluluğunu alın. Kararlarınızı kolaylıkla ve sevgiyle almaya niyet edin. Bunun için de evrenin daima yanınızda olduğunu bilin. Endişeleri ve debelenmeyi bırakın, sakin bir şekilde kendinizi konuyla ilgili cevapları almak üzere dinlemeye açın. Siz net bir şekilde kararınızı bildirdiğinizde evren de size mesajlar göndermeye başlar. Farklı seçeneklerin farkında olun.
Çözüm genellikle çok yakındadır. Peki biz ne yaparız? Bu kadar kolay çözüm bulacağımıza inanmadığımızdan burnumuzun dibindeki cevapları görmek istemeyiz. Gerekiyorsa sorun danışın, ama en doğru kararın yüreğinizde olduğunu bilin, iç sesinize güvenin. Kararlarınızı hayallerinizi düşünerek, sükunet içinde ve bütünün hayrına olacak şekilde alın. Verdiğiniz kararlara güvenin. Yanlış yapmaktan korkmayın, en kötü karar bile kararsızlıktan iyidir. Ve daha da önemlisi o anki koşullarda verebileceğiniz en doğru / en uygun kararı verdiğinize inanın. Böylece netice istediğiniz gibi olmasa bile kendinizi suçlamaz, hırpalamazsınız.
En hayırlı kararları vermeye niyet edin ve de en doğru anda, en doğru çözümü seçin.
Sevgimle kucaklarım…
2 Comments
Haftanın Sözü:
“Geçmişi değiştiremeyiz. İnsanların davranışlarını değiştiremeyiz. Kaçınılmaz olanı değiştiremeyiz. Değiştirebileceğimiz tek şey tavrımızdır.”
Charles Swindoll
Çiğdem hanım,
Haftanın sözünün bir bölümünü doğru bulmuyorum.
İnsanların hatalı davranışlarını değiştirebilmek için çaba sarfetmeliyiz,akıllı olanlar hatalarını düzeltebilirler.Tavrımız doğruysa neden biz değiştirelim,değil mi?Selam ve sevgiler…
Sevgili Cevriye hanım, yorumunuz için teşekkürler..
Bu konuda benim fikrim ise şöyle:
İnsanların hatalı olduğunu düşündüğümüz davranışları “bize göre hatalı”dır. Onlara sorsanız hatalı olduklarını söylemeyebilirler. Çünkü kendilerini hatalı görmezler.
Öte yandan insanların davranışlarını ancak “onlar isterse değiştirebiliriz”, daha doğrusu değiştirmeleri için başka bir açıdan bakmalarını sağlayabiliriz. Burdaki püf noktasının “karşımızdakinin değişme isteği” olduğunu düşünüyorum. O yüzden ben ne kadar çabalarsam çabalayayım karşıdaki istemiyorsa birşey yapamam.
selam ve sevgilerimle,