Geçen günlerde yaptığımız bir çalışmada, arkadaşım hayatın adaletsiz olduğundan ve bunun kendisini ne kadar mutsuz ettiğinden bahsetti. Başından geçenlerle bu tezini örnekledi ve sözünü şu soruyla bitirdi: “Ama haksız mıyım?” Ben de cevap verdim: “Peki bu durumda ne yapmayı seçiyorsun, haklı olmayı mı, mutlu olmayı mı?”
Tamam kabul, hepimiz eşit şartlarda değiliz. Aynı koşullarda yetişmedik, aynı okullara gitmedik, aynı imkanlara sahip değildik. Hayat bizlere eşit davranmadı, hatta üstüne bi de başka haksızlıklar geldi:
* Küçük yaşta annemizi / babamızı kaybettik,
* babamız iflas etti parasız kaldık, çalışmak zorunda olduğumuz için okulu bıraktık,
* evlendik kocamızdan zulüm gördük / eşimiz bizi aldattı,
* bu da yetmedi bi de kumar oynuyordu,
* üstüne bir de çocuğumuz da haylaz çıktı, derslerine çalışmadı..
Oysa mahalle arkadaşımız;
* anne babasıyla birlikte mutlu bir evde büyüdü,
* güzel elbiseleri oldu, babası harçlığını eksik etmedi,
* üniversiteyi bitirdi,
* mutlu bir evlilik yaptı,
* kocasının kazancı iyiydi, çalışmadı bile,
* çocukları da gayet çalışkandı..
Ee şimdi ne yapacağız;
“Koşullarımız kötüydü ve hala kötü” deyip şikayetçi olup acı çekmeye devam mı edeceğiz?
Yoksa “koşullarımız kötüydü ve hala kötü” deyip “şimdi ne yapabilirim” mi diyeceğiz?
Elinizdeki kartlar iyi gelmese de, onlarla nasıl oynayabileceğinizi düşünmeye ne dersiniz?
Tekerlekli iskemleyle yaşamak zorunda olan, ama evinden bir firmanın çağrı merkezinde çalışan bir kızın hikayesini okudum geçen gün gazetede. Ya sağlıklı olup da, zihni tekerlekli iskemleye sahip ve bu nedenle kendini kurban görenlere ne demeli?
Tamam kartları siz dağıtmadınız ama onlarla nasıl oynayacağınıza siz karar vereceksiniz!…
Lütfen daima hatırlayın, bişey ne kadar kötü görünürse görünsün, mutlaka bizim belki o an göremediğimiz bir hayır barındırır içinde. Ve biz de bu zorluğu hayatımızın büyük tecrübelerinden biri olarak yaşayıp daha da kuvvvetlenerek çıkabiliriz içinden.
Şimdi lütfen arkanıza yaslanın, gözlerinizi kapatın ve hayatınızı gözden geçirin: Başınıza geldiğinde altında yıkıldığınız ama sonradan içindeki fırsatı gördüğünüz neler oldu hayatınızda; hadi canım “hiç yok ki..” demeyin, inanın bana mutlaka var..
Araba kullanırken başınıza gelmiştir mutlaka; 3-5 saniye önce aynada görmediğiniz bir araba yanınızdan son sürat geçer gider. Ne zaman geldi de geçti diye düşünürsünüz. Hayattaki herşey de böyle geçip gidiyor işte.. Kesin olan birşey var ki o da hiçbirşeyin sonsuza kadar aynı kalmayacağı. O yüzden istenmeyen koşullarda bile her anınızın kıymetini bilin ve tadını çıkarın. Sevdiklerinize sevginizi, onlara ne kadar değer verdiğinizi ifade edin. Elinizdekiler için şükredin. Şimdi bir kez daha düşünüp söyleyin; haklı olmayı mı seçiyorsunuz, mutlu olmayı mı?
Sevgimle kucaklarım.. 🙂
“Hayat hakkında öğrendiğim herşeyi üç kelimede özetleyebilirim: Hayat devam ediyor.” Robert Frost