Sizlere sürekli “kendinize hedef koyun, hedefleriniz şöyle olsun, böyle olsun” diyorum ya, bugün bir noktaya açıklık getirmek istiyorum. Yıllardır sahip olduğumuz alışkanlıklar, düşünceler, davranış kalıplarımız var. Ve biz bunları değiştirmek, dönüştürmek, bizi mutlu edecek hale getirmek istiyoruz.. Bu sırada da bir yerlerde tıkanmak, takılmak, zorlanmak çok normal, çok doğal, çok insani.. Sizi kesinlikle anlıyorum. Yalnız burdaki trik şu: “Tamam işte, zorlanmak normal, şimdilik erteleyeyim / gelecek aya bırakayım / şu sınavım geçsin / şimdi moralim bozuk biraz düzeleyim” derseniz daha çok ertelersiniz, benden söylemesi..
Daha önce de yazmıştım, aslında hayat o kadar da zor değil, hatta kolay… Olayları / olanları zorlaştırmak, dolambaçlı yollara sapmak, illa ki bir bit yeniği aramak, mutlaka zor olacağını düşünmek bizlerin yarattığımız şeyler.. Size tavsiyem lütfen en basit, en sade, en kolay yolu / düşünceyi seçin..
Ortaokulda matematik dersinde öğretmenimiz “Bahçenin kenarlarını dolaşmayın, çaprazlamasına gidin daha kısadır” demişti. O gün bugündür aklımda.. Siz de biliyorsunuz işte Pisagor bağıntısını.. Bir dik üçgende hipotenüsün uzunluğunun karesi, dik kenarların uzunluklarının kareleri toplamına eşittir: a2 + b2 = c2.. İki nokta arasındaki en kısa yol düz bir çizgidir, yani c2; bişey yapmak / elde etmek istiyorsanız, ekstradan dolambaçlı adımlara gerek yok; en basit, en direk yolu kullanın.
Bunun için de lütfen;
deyip de önünüze engel çıkarmayın..
VAZGEÇMEYİN, ERTELEMEYİN, ÜŞENMEYİN, BAŞLAYIN…
Hayatınızın sorumluluğunu alın, bu sorumluluğun size ait olduğunu kabul edin, hayatınıza sahip çıkın, hayatınızı sevin ve de BAŞLAYIN… Eğer siz hayatınızın sorumluluğunu almazsanız, başkaları sizin adınıza hayatınıza muhtelif şekillerde müdahale eder ve siz de SEYREDERSİNİZ..
Hayatınızın seyircisi değil, başrol oyuncusu olun.. YAPABİLİRSİNİZ…
Sevgimle kucaklarım…
1 Comment
Harikasınız, ışıklarla bu güzel motivasyon için teşekkürler, sevgilerimle…