Hepimizin amacı bir şekilde mutlu olmaktır. Bu, bizlerin hedeflerimiz aracılığıyla varmak istediğimiz “nihai hedef”imizdir. Yani aslında işe girmek, terfi etmek, daha çok para biriktirmek, ev / araba almak, evlenmek…. bizi mutlu edecek “araç hedef”lerdir.
Öte yandan bunlara ulaşmak bizi mutlu eder ancak sürekli mutlu olmamızı sağlamaz. Çünkü “mutluluk, içinde bulunduğumuz koşullardan bağımsız bir olma halidir”. İşte bu yüzden Epiktetos’un dediği gibi, “mutluluk gidilen yolun üzerindedir, yolun sonunda değil…”
Yolu güzelleştirmek, kendimizi daha iyi hissedebilmek adına neler yapabiliriz, bugün onlara bakacağız:
* Eşinize / sevgilinize sevdiği bişey (çiçek, kitap, cd…) alın ve hayatınızda olduğu için, sizinle geçirdiği zamanlar için ve paylaştığınız tüm güzellikler için teşekkür edin. İltifat etmekte cömert davranın.
* Yaşlı akrabalarınızı / yakınlarınızı arayın ve onlarla sohbet edin. Emin olun sizinle paylaşacakları çok şey vardır. Hayata karşı duruşunuz, onlardan öğreneceklerinizle yeni açılar kazanacak. Boşuna dememişler, “gençler bilebilse, yaşlılar yapabilse…”
* Stresten arınmanızı sağlayacak, sizi günlük problemlerden uzaklaştıracak ve hayatınıza eğlence getirecek hobileriniz olsun. Hayatınızın farklı alanlarının nasıl dengelendiğine şaşıracaksınız.
* Dolaplarınızı düzenlemek için zaman ayırın. Fiziki dağınıklıklar zihinsel dağınıklıkları getirir. İhtiyacınız olmayan ne varsa, elinizden çıkarın. Yığınlardan kurtuldukça zihniniz de sakin ve düzenli hale gelecektir.
* Haftada 1 akşam televizyonunuzu kapatın ve ailenizle rahatsız edilmeden bikaç saat geçirin: Yemeğinizi yiyin, günü nasıl geçirdiğinize dair konuşun, çocuklarınızla oynayın… Birbirinizle iletişim kurun…
* Sevmek dokunmaktır… Aile üyelerine sımsıkı sarılmak onlara olan hislerinizi göstermek için gereklidir. İşe giderken ve dönünce eşinize ve çocuklarınıza kocaman sarılın. İki tarafın da mutlu olacağına emin olabilirsiniz 🙂
* Her gün en az 5 kişiye gülümseyin ve onları selamlayın. İş arkadaşlarınız, restoranda size hizmet eden garson ya da bindiğiniz taksinin şoförü; fark etmez. Sık sık gülümseyen insanların, gülümsemeyenlere oranla daha az kalp rahatsızlığı geçirdiğini biliyor muydunuz?
* Haftada 1 akşam her zamankinden 1 saat daha erken yatın ve vücudunuza dinlenmek için biraz daha zaman verin. Uyku bedeni ve zihni dinlendirir, gündelik sıkıntılardan uzaklaştırır.
* Şeker ya da bisküvi alın ve bikaç kişiye dağıtın. Sebebini sorarlarsa mutluyum deyin! 🙂 Gönülden verilen bir şeker bile hem sizi mutlu eder, hem karşınızdakini…
* Gün boyu negatif duygularınızı takip edin ve farkında olun: Kızgın mı, endişeli mi, umutsuz mu yoksa üzgün müsünüz? Fark edin, kabul edin ve bırakın gitsin; siz sakin / huzurlu / mutlu olmayı seçin.
* İnsanlara gönülden iltifat edin. Bir sebebinin olması gerekmiyor; eşiniz, arkadaşınız, size satış yapan tezgahtar iltifatınıza mutlu olur ve gülümseyerek karşılık verirler.
* Sevdiklerinizin başarıları ve sağlıkları için dua edin. Dua etmek, pozitif niyetimizi gösterir ve hem daha “verici” olmamızı sağlar, hem de mutlu olmamızı…
* Doğada vakit geçirin. Ağaçlar, çiçekler, gün batımı, ılık esen rüzgar zihninizi dinlendirirken bir yandan da “doğanın bir parçası” olduğunuzu hatırlatır.
* Bir sokak kedisini ya da camınızın önüne gelen kuşları besleyin. Bu da doğada vakit geçirmek gibi doğayla bağlantınızı sağlar ve “birlik” hissinizi güçlendirir.
* Bir şükür günlüğü oluşturun ve her gün şükrettiğiniz en az 5 şeyi yazın: Uyandığınız her sabah için, aileniz için, kediniz ya da kitaplarınız için şükredebilirsiniz. Şükretmek, mutluluğa giden en kısa yoldur.
Sevgimle kucaklarım…
1 Comment
Mutlu olmak aslinda ne kadar da kolay degil mi?
Bu harika yazi ile farkindaligimizi artirdigin için tesekkurler canim.
sevgiler.