Hedeflerimiz için yılın kalan 6 ayını nasıl uzatır ve verimli kullanırız konusuna geçen hafta kaldığımız yerden devam ediyoruz:
6. Odakta kalın. Hedefe varmada en zor şeylerden biri odakta kalmaktır. Başka bir şeye kaymak çok kolay olabilir. Ve odağımızı kaybettiğimizde hedefi bir kenara koyabiliriz. Kaytarmak, ikincil hedeflere takılmak yok!.
Hedefte kalmanın yollarına bakın:
7. Zaman ayırın. Bu gerçekten önemli.. Önceki yazımızdaki adımlarla temeli oluşturdunuz: Bir an’da gerçekten istediğiniz 1 hedefiniz var, önceliklerinizi belirlediniz, verdiğiniz sözleri azalttınız, hedefinizi basit tuttunuz ve hedefe kilitlenmiş durumdasınız. Bundan sonra artık kesinlikle hedefiniz üzerinde çalışmak için zaman ayırmalısınız. Sizin için rahatsız edilmeyeceğiniz (toplantılar, telefonlar ya da çocuklar nedeniyle) ve enerjinizin yüksek olduğu en uygun ne zamansa o zamanı ayırın: Sabah, öğle tatili, işten sonra ya da gece geç vakit… Doğru zaman aralığını bulduğunuzda bu süreyi sadece hedefinize ayırın. Böyle bir zaman dilimindeki 1 saatlik çalışmanın, başka bir vakitteki 3-5 saatten daha verimli olduğunu göreceksiniz.
8. En önemli randevu. Ayırdığınız zamanı kendinize verdiğiniz randevu gibi düşünün. Doktor randevunuz ya da önemli bir toplantınız olduğunda araya başka birşey girerse ne dersiniz: “Kusura bakma, doktor randevum var.” Ama konu kendi hedeflerimiz olduğunda başka kişi ya da konuların kaynak yapmasına göz yumarız. Lütfen bunu yapmayın. Bu kendinize ayırdığınız önemli, saygıdeğer ve kutsal bir zaman dilimi. Kendinize ve hedefinize önem verin, saygı gösterin ve kutsayın.
9. Ciddi olduğunuzu gösterin. Kendinizi tamamen hedefinize adayın. İnsanlara bu zamanın özel ve önemli olduğunu söyleyin. Hedefinizi açık, net ve ayrıntılı bir şekilde yazın. Yazmak, evrene ne kadar ciddi olduğunuzu göstermek açısından önemlidir. Planınızı, atacağınız adımları ve bunların tarihlerini yazarak oluşturun. Ne gibi engeller çıkabilir ve bunlarla nasıl başaçıkabilirsiniz; düşünün ve yazın. Plan da sizin ciddiyetinizi gösterir. Yoksa sürekli “şunu yapacağım / bunu istiyorum / şöyle bir hayalim var / ah bir yapabilsem ne güzel olur” demekle olmuyor maalesef. “Ee hadi yap” derler o zaman adama…
10. Zamanınızı kimler / neler çalıyor, bulun. Hepimizin hayatında zamanımızı çalan olaylar / insanlar var. Ve üstelik de bize bir katkı sağlamıyorlar. Televizyon, bilgisayar oyunları, internette sörf, başkalarına delege edebileceğiniz ufak tefek işler..Bunları tespit ettiğinizde hedefiniz için bir miktar zaman kazanmış olursunuz.
11. Hayatınızın bir parçası yapın. Hedefe ulaşmak için belli bir süre belirlediniz, diyelim ki 1 yıl.. Bu 1 yıllık süreçte, bu hedef hayatınızın bir parçası olacaktır. Günlük / haftalık rutininizde hedefinize bir yer ve zaman bulun. Hatta yapacağınız her ne ise bunu bir aktivitenize de bağlayabilirsiniz. Mesela, işe varır varmaz şunu yapacağım, çocuklar uyuyunca bunu yapacağım, her Pazar haftalık harcama listemi oluşturacağım gibi…
Ve daima hatırlayın: Hayat sizin, hedef sizin! Hadi kalan 6 ayı birlikte yürüyelim… Bana yazın..
Sevgimle kucaklarım.
Her zaman elinizde neyin kaldığına bakın. Hiçbir zaman neyi kaybettiğinize bakmayın.
Robert Schuller
2 Comments
geçmişte üretim araçlarının yetersizliğinde günümüzde ise üretim araçlarının kar amaçlı muhtevaya sahip olmasından dolayı, insanlık yaşamak için çalışmıyor bilakis çalışmak için yaşar durumdadır..dolayısıyla insan kendi üretiği eserlerine bağımlıdır..bu sebeple günümüz insanı kendi yaşamını belirli bir hedefe göre planlaması teorik olarak olanaksız olmasada pratik olarak çok güçtür..iktisadi ve sosyal düzen insanın kendi efendisi olduğu bir düzeye ulaştığında o zaman insan tarihin gerçek öznesi olacak..yaşam bir eziyet olmaktan çıkarak bir sevinç kaynağına dönüşmeside ancak bu dönüşümle mümkün olacaktır
Burhan bey merhaba, haklısınız günümüzde hayat koşulları bizi çalışmak için yaşar duruma getirebiliyor. İşte burda da yine iş bize düşüyor: “Koşullar böyle, çalışmak zorundayım, hedeflerimi gerçekleştirmem zor” deyip bu şekilde devam mı edeceğim yoksa “evet koşullar böyle, yine de şöyle şöyle yaparak hayatı neşeyle yaşayabilirim” demeyi mi seçeceğim? Ben herşeyin bizim düşüncelerimizde / seçimlerimizde başlayıp bittiğini düşünüyorum..