Etrafımızda hergün yeni birşeyler oluyor. Bu ise pek çoğumuz için yeni heyecanlar, yeni korkular ve yeni olumsuz düşünceler demek… Değişik durumlara karşı elbette bişeyler hissedecek ve reaksiyon göstereceğiz ama sürekli olumsuz düşünmek, sürekli endişe ve korku yaşamak uzun vadede bizi ilerlemekten alıkoyar ve başarımızı engeller.
Çalışmalarımızda sıkça cevapladığımız bir soru var: “Ben nerde yanlış yaptım?” Ve devamında da; neden bu durumdayım, nasıl bu duruma geldim, neden kendime uygun bir eş / iş bulamıyorum, neden sürekli hastayım, neden param yok, neden mutlu değilim?
Şimdiye kadarki yazılardan hatırlarsınız, bu sorulara çeşitli vesilelerle çeşitli şekillerde cevap verdik. Bugün de kendimizi istenmeyen durumlarda bulmamıza neden olan, hatta bize tekrarlayan döngüler yaşatan en yaygın sebepleri toparlayalım istedim.
İlk olarak çekim yasasını hatırlayın: Neye odaklanırsak onu çekeriz. Genellikle de istediğimize değil, İSTEMEDİĞİMİZ şeye odaklanır, onun enerjisini çoğaltırız:
* Hayalinizdeki evi nasıl da alamayacağınızı, onu alacak parayı “asla” biriktiremeyeceğinizi, kredi alsanız taksitleri ödeyemeyeceğinizi,
* İstediğiniz koşullarda bir işe “asla” giremeyeceğinizi,
* “Bay / Bayan Doğru”yu “asla” bulamayacağınızı, yalnız yaşlanıp yalnız öleceğinizi,
* İstediğiniz kiloya “asla” inemeyeceğinizi, inseniz bile geri alacağınızı,
* Eşinizin sizi “asla” anlamayacağını, evliliğinizin yolunda gitmediğini,
düşünüp durursunuz. Dikkatinizi çekti değil mi, bunların hepsi de sizin istemediğiniz şeyler. Aslında hayalinizdeki evi almayı, haftasonu çalışılmayan bir işe girmeyi, hayalinizdeki adamı / kadını bulmayı, ideal kilonuza ulaşmayı, evliliğinizin mutlu bir şekilde devam etmesini istiyorsunuz. E o zaman neden İSTEDİKLERİNİZİ düşünüp, onlara odaklanmıyorsunuz? Neden hayalinizdeki evin balkonunda çayınızı içmeyi, Cuma akşamı işinizden keyifle çıkmayı, sevgilinizle yağmurda yürümeyi, ideal kilonuzda o çiçekli elbiseyi giymeyi, evliliğinizin sevgi ve huzur dolu olduğunu düşünmeyesiniz? Hadi, yapabilirsiniz.. 🙂
Yolumuzu tıkayan 2. neden geçmişte yaşamaktır. Geçmişteki acılara, üzüntülere, kızgınlıklara, kıskançlıklara, olumsuz bilcümle duygulara takılır kalırız. Bi düşünün bakalım geçmişten bırakamadığınız duygularınıza:
* Sınavı kazanamadığınızda babanız kızdığı için üzüldünüz,
* Sevgiliniz terkettiğinde hayalkırıklığınızla birlikte yüreğiniz yandı,
* Arkadaşınızın sözlerinin ağırlığı altında ezilip kızdınız..
Duyguyu bulduğunuz anda gerisi kolay; bırakın gitsinler.. Geçmişte kalmak, bizi bugüne gelmekten, an’ı yaşamaktan ve gelecekle ilgili hedef koymaktan alıkoyar. Tüm yaşananları ve bunların size hissettirdiği negatif duyguları sevgiye dönüştürün, şimdi’nin tadını çıkarın, geleceğe güvenin.
Negatif duyguları sürekli içimizde taşımak da bir başka köstek.. Bazı insanlar vardır, 7 gün 24 saat hep mutsuzluk, üzüntü yaşarlar, onlar birer kurbandır ve herşeyden yoksundurlar. Ee bu duyguları taşırken olumlu bişeyleri çekmeleri beklenebilir mi? Ne kadar olumlu düşünce ve duygular içinde olursanız evren o kadar hizmetinizdedir, bunu lütfen hep aklınızda tutun..
Bu hafta kendinizi takip edin: Negatif duygu ve düşünce içinde olduğunuz zamanları ve konuları tespit edin, dilerseniz birlikte çalışalım, ben burdayım.. 🙂
Ve de “yanlış yaptım” demeyin, dersinizi alın geçin..
Sevgimle kucaklarım… 🙂